Aşağıda rüzgar eken fırtına biçer atasözü ile ilgili hikaye kısaca olarak ele alacağız.
Yaz aylarında bütün akrabalarımız gibi biz de memleketimize gideriz. Köyümüzde çiftçilik faaliyetleri bakımından hemen herkes tarımla uğraşmaktadır. Köyümüzde çok güzel yaylalar ve akarsu da bulunmaktadır.
Köylerdeki evler birbirine çok yakındır. Dar sokaklar köye has bir özellik taşır. Yan komşumuzun evinde konuşulan her şey bizim de evde de duyulur. Bir gün komşumuzun evinden her zamanki gibi yüksek sesler duyulma başlandı.
Sürekli kavga halinde oldukları oğluyla yine bir şey yüzünden kavga etmeye başlamışlardı. Sesler gürültüye karıştığı için sadece sesin şiddetinden kavganın büyüklüğü anlaşılıyordu. Babam, bunlar ezelden beri böyledir. Çocuğuna bir gün yüzü göstermedi. Dövdü, evden kovdu, çalıştırdı ama yine de anlaşamıyorlar dedi.
Hepimiz çok şaşırmıştık. Bu defa diğer kavgalara benzemiyordu. Babam evden çıkarak komşunun evine gitmeye karar verdi. Kendimizi hep birlikte komşunun kapısının önünde bulduk. Kapıyı kadın açtı. Babam, Mehmet nerede, neler oluyor diye sordu. Kadın ağlamaya başladı.
Mehmet oğlu Ali’ye yine kızmıştı ve onu döverek bayıltmıştı. Ali bir türlü kendine gelmiyordu. Babam Ali’yi kucakladığı gibi devlet hastanesine götürdü. Arkasından biz de gittik. Ali’nin felç olduğunu çok geçmeden öğrendik.
Mehmet ve eşi bu durum karşısında zor günler yaşadılar. Sonunda ayrılmaya karar verdiler. Ali ve annesi birlikte yaşarken Mehmet de onlardan uzakta şehirde yaşamaya devam etti.
Rüzgar Eken Fırtına Biçer Atasözü ile İlgili Hikaye Hakkında Yorumlarınızı Aşağıdan Hemen Yazabilirsiniz.